ve şimdi sen onu yoksul buluyorsan, itaki aldatmış değildir seni.
artık sen bir bilgesin, bunca deneyden geçtin
İtakiler ne demektir artık bilirsin.
Konstantin Kavafis (çeviren: İsmet Özel)
Merhaba....
Biliyorum uzun bir ara girdi yazılara.... Sanmayınki sizlere anlatacağım hikayeler, tanışmalar, üzüntüler, sevinçler, hesaplaşmalar ve en önemlisi yollar bitti... O kadar çok şey var ki yazmak ve paylaşmak istediğim.. Kaldığım yerden devam edeceğim.... Sırada Bolivya, Peru ve Brezilya var sizlerle paylaşacağım.
Itaki, yine benim çok sevdiğim yol şiirlerinden biri ve canım arkadaşım Özlem sayesinde yeniden hatırlamış oldum bu şiiri ve sizlerle de paylaşmak istedim…. Bir sürü çağırışım yaptı tabii ki bu şiir bende....
Benim İtaki gibi varmayı istediğim, gitmeyi hedeflediğim, son noktayı koymak istediğim, isim verebileceğim bir ada yok. Böyle bir ada olsa idi belki daha kolay olurdu her şey ama olsa bile şiirde Kavafis'in öğütlediği gibi uzatırdım uzatabildiğim kadar yolculuğu çünkü benim hedefim hep "yolda olmak". Belki de benimki de tıpkı Jose Saramago’nunki gibi “Bilinmeyen Adanın Öyküsü”dür ve ben o adayı arıyorumdur.
Nasıl yani zaten hayatın kendisi bir yol değil midir? sorusu kurcalıyor aklımı. Bir başlangıç noktası var ve bu hayat yolu -hiç bitmeyecek gibi gelse de bize- bir gün bitecek. O zaman cevap yaşadığımız hayatın aslında başlı başlına bir yol olduğu, bizim de en baştan beri yolcu olduğumuzdur. Bir kimse kendini bu yola dahil edebiliyorsa yoldur ama ya dışında kalmayı tercih ediyorsa, bilinçli ya da bilinçsiz olarak, o zaman ne olur? Yol biter mi? Şimdi, şu an akan bu zamana dahil olamıyorsa kişi, geçmişin elekte kalan kırıntıları ile uğraşıyor ya da geleceğin pırıltılı planlarını yapmakla meşgul ediyorsa iç dünyasını; işte o zaman hayat yolu bitmiş oluyor mu? Şimdi kim verecek bunun cevabını? Ben veremiyorum. Beylik laflar etmeyi yakıştıramıyorum kendime ama bu soruyu kurcalamadan da edemiyorum. Belki sizler bana bir yol gösterirsiniz, ışık tutarsınız. Biraz yardımınıza ihtiyacım var yani...
Nereden mi geldim buralara? Uzun saatler süren otobüs yolculukları esnasında, Özlem'in İtaki şiirini hatırlatmasıyla geldim. Kendisini yollara vurmuş olanın hayat yolunu sorgulamasına tanıklık etmek istemez misiniz?
Herkesin bu hayat yolunun farkına vararak, anları es geçmeyerek, özümseyerek, farkına vararak ve bu yolları delicesine, tutku ile severek uzun yolculuklar ile arşınlamasını diliyorum.
Söz veriyorum yazacağım, Arjantin'deki son noktada sonunda yıldızlara dokunmamı ve Bolivya'daki dolunay ile romantik randevumu yazacağım.. Biraz suskunluğa ihtiyacım vardı, suskunluk benim için bir dua oldu sanki. Şimdi yeniden avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum...